3 Nisan 2012 Salı

ETKİLİ İLETİŞİM VE FARKINDALIK SEMİNERİ


                   31 Mart günü üniversitemin yani Kocaeli Universitesinin Alternatif Gelişim Kulübünün (AGEK) İzmit Halkevi'nde düzenlediği Etili İletişim ve Farkındalık Semineri'ne katıldım. Seminere Devrim Ersöz 'İletişimin Kırmızı Dili',Önder Aytaç 'Stres ve Kriz Yönetimi', Yasemin Tecimer ' Beden Dili', Cem Öğretir 'Etkili İletişim' konulu konuşmalarını yapıcak diye beklerken Cem Öğretir yerine Cüneyt Mete katıldı. Bu aksilik dışında keyifli geçen, faydalı bir seminerdi. Günün sonunda herkes kariyer planları ile ilgili kafasındaki sorulara cevaplar bulmuş ya da yeni tavsiyeler almış ve beden dili ile ilgili pek çok yeni şey öğrenmişti.


                İlk konuşmacı Devrim Ersöz'dü ve doğru dinlemenin, doğru anlayıp çözüme varmanın ne kadar önemli olduğunu ve bunu günlük hayattta ne kadar  gözardı ettiğimizi anlattı. Kısa videoları ve soruları ile bizi test etti ve sonuç hüsrandı :) Yeni kararlar aldım artık herkesi sözü bitene kadar dinleyeceğim ve farklı açılardan bakmaya çalışacağım:) kendime not! Resmi sitesi    http://www.academictrend.com/


                İkinci konuşmacı Cüneyt Mete idi. Açıkcası ben daha önce adını sanını duymamıştım.Eve gelince araştırdım kendisini konuşma öncesi kendini tanıttı ve bilgi sahibi oldum. Diğer konuşmacılardan farklı bir üslubu vardı. Resmiyeti ortadan kaldırıp arkadaş ortamıdaymış gibi bir konuşma gerçekleşti. Samimi ve espirili bir tarzla ve genç olmasının da arısıyla bizim sorularımızı içtenlikle ve ilginç derece de dürüstçe cevap verdi :) Bu kadarına şaşırmadım desem yalan olur:) 


               Üçüncü olarak Yasemin Tecimer konuşmasını yaptı. Bize protokol kurallarından bahsetti. Beden dilinin neler anlattığınından bahsetti. Bu konu ile ldukça ilgili olduğumdan mı bilemiyorum ama ben ağzından çıkan her kelimeyi yuttum:)  Bahsetmek gerekirse biraz: Doğru tokalaşma tekniklerinden bahsetti. Tokalaşırken konuşacak vaktin yoksa birini tanıdığını, bileğine bir iki kez vurarak anlatabileğimizi söyledi. Çatı tutuşu denen duruşun ( hani şu siyasetçilerin koltukta oturuken parmaklarını birleştirerek üçgen şeklinde ellerini tuttukları tutuş) etkileyici görünmek adına başarılı olduğundan bahsetti. Birisi tokalaşma sırasında 2 elini de kullanırsa sizin de ona 2 elle cevap vermeniz grektiği (hatta dirseğe doğru koldan da tutulabilir) yoksa karşı tarafın 1-0 önde olacağını. Tokalaşırken ilk eli her zaman bayanın vermesi gerektiği yani tokalaşıp toklaşmamanın kararını bayanın vereceğinden bahsetti. Ama tabi eğer bir erkek uzatmış bulunduysa ilk önce bayan da erkek için zor bir durum yaratmamak adına elini sıkmalı. Mulakatlarda kıyafetin ne kadar önemli olduğundan bahsetti, özellikle kahve rengi takım giyilmemesi gerktiğinden. Mulakat sırasında bacağımızı, elimizi sallamak ya da bir eşyamızı oynamaktan kaçınmamız gerektiğinden, bize gösterilen yere oturmamız gerktiğinden bahsetti. Sosyal hayatta konuşurken işaret parmağımızı sallamaktan kaçınmamız gerektiğinden, kollarımızı çocukken bize öğretilen çiçek olma şeklinde birleştirmememiz gerektiğinden ya da ellerimizi belimizin altında önde veya arkada birleştirmememiz gerektiğinden bahsetti. Eğer arkada birleştirirsek  ukala bir tavı, önde birleştirirsek omuzlarımız düşeceğinden güvensiz bir tavır sergileyeceğimizden bahsetti. Sosyal hayatta her zaman kadının erkeğin sağında durması gerektğinde bahsetti. Erkekler özellikle sağa geçmek istermiş çünkü gücün, hakimiyetin sağda duran kişide yani kendilerinde olduğunu göstermek için. Politik alanda da güçlü olan sağda olacak tabi. Yalan söylerken insanlar sağ tarafa, bir şeyi hatırlamaya çalışırken de sola bakarmış. Bence iyi bir ip ucu:) Çok samimi olduğumuz biri olmadığı müddetçe kimseye 50 cmden az mesafe kalacak şekilde yaklaşılmamalı çünkü özel alan ihlali olduğunu söyledi. Daha fazlası İçin Protokol Kuralları ve Adab-ı Muaşeret kitabını alarak ya da resmi sitesine uğrayarak, benim gibi seminerlerine giderek öğrene bilirsiniz:) Sitesinin adresi:
    http://www.protokolkurallari.com/   


                Dördüncü olarak Önder Aytaç konuşmasını yaptı. Konuşmasını hoş videolarla ve anektotlarla yaptı bize. ben oldukça beğendim. Bi ara ağladım, bi ara çok güldüm, bi ara ne kadar doğru diyerek dinledim. Kısa zamanda çok konudan bahsettiği için şu an size derleyip toplayıp anlatamıyorum ama gerçekten ondan öğrenilecek çok şey var denk geldiğiniz yerde dinleyin derim.
              Velhasıl kelam  ben oldukça eğitici ve keyifli bir gün geçirdim. AGEK'in ufak tefek aksilikleri dışında tabi.Size de tavsiyem bu kişileri sıkı takip edip bilgi birikimlerinden yararlanın.